Tufanbeyli Turu

ROTA LİNKİ

https://www.komoot.com/tour/1411814898

Yol Bisikletleri İçin Alternatif Rota:

https://www.komoot.com/tour/1440428726

ROTA BİLGİSİ

Tufanbeyli-Polatpınarı-Şar-Kayabpınar-Ayvat-Kürebeli-Tufanbeyli

Toplam Mesafe (km)

57.1

Toplam Yükselme (m)

850

Maksimum Yükseklik (m)

1.740

Minimum Yükseklik

1.350

 

Ne zaman sürmeli? Özellikle yazın Adana’da ve güney ilçelerde sıcak nedeniyle bisiklet süremeyenlere için uygun.  Yine ilkbaharda çiçeklerle canlanan doğası ve sonbaharda sarının farklı tonlarını sunan meşe ormanlarıyla sürüş için çok cazip.

Uygunluk: Ayvat-Kürebeli ve Damlalı arasındaki kısmı dağ bisikleti ve gravel bisikletler  için uygun. Yol bisikletlerine uygun rota internette ayrıca paylaşıldı.

Parkur Durumu: Araç trafiğinin düşük olduğu,  bisiklet sürmek için güvenli bir rota

Neler Göreceksiniz?: Şar harabeleri, Kırık Kilise, Alakapı,  meşe ormanları, Sarız Deresi manzarası, Kürebeli Yaylası, Kürebeli Göleti

Rotaya Yakın Neler Var? Saimbeyli Kalesi, Obruk Şelalesi, Tufanbeyli sümbülü (mayıs ayında)

Ne alınır?  Tescilli kuru fasulye, kök boya kilim

Yeme&İçme: İlçe merkezinde seçenekler mevcut.

Kamp İmkanı: Şar Mahallesi

Konaklama: Otel, belediye bungalov evleri

Ulaşım: İlçe otogarına Yüreğir Otogarı ve Kayseri Otogarından kalkan otobüsler ve minibüslerle ulaşabilirsiniz.  Firmalarla önceden iletişim kurarak bisikleti bagaja yüklemek mümkün

TURUN HİKAYESİ

Tufanbeyli, Adana’nın Kayseri sınırında bulunan ve merkeze en uzak  olan ilçesi.  İsmini Kurtuluş savaşında büyük kahramanlıklar gösteren Osman Tufan Bey’ den alıyor.  Adana’dan  bu ilçeye giderken Kozan’da başlayan ve Feke ile Saimbeyli’de devam eden yükseliş burada sona eriyor.  İlçe dağlar arasında, sevimli bir plato üzerinde yer alıyor.  

Bisiklet yolculuğumuza Tufanbeyli İlçe merkezinde başlıyoruz. Burası küçük sevimli bir Anadolu ilçesi görümünde. Yemek ve konaklama için birkaç alternatif mevcut. İlçe otogarına Yüreğir otogarı ve Kayseri otogarından kalkan  otobüsler ve minibüslerle ulaşabilirsiniz.  Firmalarla önceden iletişim kurarak bisikleti bagaja yüklemek mümkün

Etrafı dağlarla çevrili düzlüklerde bisiklet sürmek bambaşka bir keyif. Uzakları görebilmek ferahlık hissi veriyor. Ufukta görünen dağlar ise manzaraya ayrı bir keyif katıyor.  Orta kesimi çukurluk olan ilçenin topraklarını Orta Toros Dağları’nın uzantıları olan Tahtalı ve Dibek Dağları çevrelemekte.

Merkezde fazla oyalanmadan Polatpınarı mahallesine doğru pedallıyoruz.  Yoldaki ufak engebeler bize  ayrı keyif veriyor ve seyahatimizi tekdüzelikten kurtarıyor, her bir yükseltinin, her virajın arkasında acaba ne var sorusu aktiviteye ayrı bir heyecan katıyor. Neyse ki engebeler yüksek değil. Engebelerin arasında dereler ve tabi ki kavaklar bize eşlik ediyor.  

İlerledikçe ilçenin en önemli akarsuyu olan Sarız Çayı’na ulaşıyoruz. Çay boyunca sürmeye devam ederken vadi ve bitki örtüsü turumuzu renklendiriyor. Sarız Çayı, bir sonraki durağımız olan Şar Mahallesi’ne kadar keyifli manzaralarla bize eşlik ediyor.  İlçenin bitki örtüsünün zengin olduğunu söylemek mümkün. Bozkır görüntüsüne, tepelerde meşe ve ardıç ağaçları eşlik edince ortaya renkli bir harmoni çıkıyor. Tur için kasım ayını tercih etmenin doğru bir karar olduğunu anlıyoruz. Yaşadığım yerde pek görmediğim meşe ağaçları sararmış görüntüleriyle bizleri mest ediyor.

Sonraki durağımız olan Şar Mahallesi, bizi binlerce yıl öncesine götürüyor. Hititler döneminde önemli bir yerleşim yeri olan bölgedeki en önemli kent Komana kenti idi. Komana o dönem kutsal kabul edilen ve bir rahip tarafından yönetilen bir kentti.  Hititler ile Mısırlılar arasında imzalanan ve tarihin ilk anlaşması olan Kadeş Anlaşması’nda mührü bulunan kraliçe Puduhepa da bu kenttendir. Antik dönemin ünlü yazarı Amasyalı Strabon Anadolu’daki iki önemli inanç merkezinden biri olarak buradan bahsetmektedir.  Mahalledeki bir evin bahçesinde ve bir mabedin girişi olduğu anlaşılan 6 metre yüksekliğinde 3 metre enindeki Alakapı’yı  görüyoruz.

Şar Mahallesi’nden çıktıktan sonra bir virajı döner dönmez Kırık Kilise çıkıyor karşımıza.  Şar antik kentinden günümüze ulaşan en sağlam yapı olan ve kesme taştan yapılan kilise,  bir mezarın üzerinde yer alıyor.

Şar Mahallesi’nden sonra Elemanlı ve Kayapınar Mahallelerine doğru yolculuğumuza devam ediyoruz.  Hafif engebeli ancak genel itibariyle düz olan arazide yollardaki kıvrımlar uzaktan görülebiliyor. Yine kavak ağaçları ile evler sayesinde çok uzaktan seçilebilen köyler manzarayı güzelleştiriyor.

Ayvat Mahallesi’nden sonra stabilize bir yoldan meşhur Kürebeli Yaylasına geçilebildiğini öğreniyoruz. İlk 500 metresi taşlık olan ancak sonrasında stabilizeye dönüşen yolda orman boyunca ilerliyoruz.  5 kilometrelik hafif tırmanış içeren bir ilerleyişten sonra çam ağaçlarının arasından yayla evleri görünüyor. Manzara tablo gibi.

Kürebeli yaylasından güneye doğru ilerlerken sulama amaçlı bir gölet çıkıyor karşımıza. Dağların arasındaki bu sevimli gölet manzaraya ayrı bir güzellik katıyor. Kürebeli’den rotamızın başlangıç noktasına doğru hafif inişli bir yoldan ilerliyoruz.

Gün batmak üzere. Tufanbeyli’deki bu keyifli, sürprizlerle dolu ve görsel açıdan çok doyurucu seyahatimizin sonuna geliyoruz.

Tufanbeylli’deki rotamızın Ayvat-Kürebeli ve Damlalı arasındaki kısmı yalnızca dağ bisikleti, gravel bisikletler  ve tur bisikletleri için uygun olup, yol bisikletçileri için daha kısa bir rotayı linkte paylaşıyoruz.

Tufanbeyli özellikle yazın Adana’da ve güney ilçelerde sıcak nedeniyle bisiklet süremeyenlere önerebileceğimiz bir rota. Yine ilkbaharda çiçeklerle canlanan doğası ve sonbaharda sarının farklı tonlarını sunan meşe ormanlarıyla görsel açıdan tavsiye edeceğimiz bir rota. Ayrıca genel itibariyle yollardaki araç trafiğinin düşük olduğunu dolayısıyla bisikletçiler için güvenli olduğunu söylemek mümkün.