Feke Turu

ROTA LİNKİ

https://www.komoot.com/tour/1411815899

ROTA BİLGİSİ

Feke- Süphandere-Çatak- -Feke

Toplam Mesafe (km)

65.3

Toplam Yükselme (m)

1.070

Maksimum Yükseklik (m)

1.360

Minimum Yükseklik

550

.

Ne zaman sürmeli? Soğuk kış günleri hariç her mevsim sürülebilir. Özellikle sıcak yaz günlerinde Adana’nın merkez ve güney ilçelerinde sürüş yapamayanlarca tercih edilebilir.  Önereceğimiz en güzel  zaman ise yeşil ve  sarı tablolar sunan sonbahardır.  

Parkur Durumu: Genel olarak araç trafiği düşük ve güvenli.

Uygunluk: Asfalt zemin, tüm bisiklet türlerine uygun

Neler Göreceksiniz? Çok zengin bitki örtüsü, kanyon ve vadi manzaraları, Yörük köyleri, eşliğinde sürüş. Sürekli durup fotoğraf ve video çekmek isteyeceğiniz bir rota.

Rotanın Yakınında Neler Var? Cam seyir terası, Feke Kalesi

Ne alınır?  Sedir mantarı, Tapan Çakısı, Bahçecik Kilimi

Yeme&İçme: İlçe merkezinde ev yemeği yapan lokantalar mevcut.

Kamp İmkânı: Farsaklar Mesire Yeri Karşısı

Konaklama İmkanı: Belediye misafirhanesi, Öğretmenevi

Ulaşım: İlçeye Adana Yüreğir Otogarı ve Kozan’dan kalkan minibüslerle ulaşılabilmekte. Minibüs firmasıyla önceden iletişim kurarak bisikletleri bagaja yükleyebilmek mümkün.

TURUN HİKAYESİ

Bugünkü rotamız Adana’nın kuzeyinde yer alan ve en küçük ilçelerinden biri olan Feke’de yer alıyor. İlçeye Adana Yüreğir Otogarı ve Kozan’dan kalkan minibüslerle ulaşılabilmekte. Minibüsçülerle önceden iletişim kurarak bisikletleri  bagaja yükleyebilmek de mümkün.

Bisiklet sürmeye merkezdeki tabelaların Belenköy, Yaylapınar, Bağdatlı, Süphandere köylerini işaret ettiği yönde başlıyoruz. Mercan Deresi yolculuk boyunca bize eşlik edecek ve kim bilir ne güzellikler gösterecek.

Yolda ilerlerken gördüğümüz  Farsaklar Piknik Alanı da   derenin kenarında kurulmuş. Yolumuz derenin açtığı vadi boyunca ilerliyor. Dereyle birlikte ancak dereye ters yönde akıyoruz.

Bir köprüyü geçiyoruz ve dereyi solumuzdan sağımıza alıyoruz. Manzara gittikçe güzelleşiyor. Arkadaşım fotoğraf çekelim dedikçe onu duymazdan geliyorum çünkü ilerledikçe çok daha güzel manzaralarla karşılaşacağımızı hissediyorum.

Vadinin iyice daraldığı; kanyon görüntüsü oluşturduğu bir alandan geçiyoruz. Bir yanımızda çok derinden akan ırmak diğer yanımızda dimdik bir kaya kütlesi ile çok etkileyici bir yol var önümüzde.

Kanyondan çıktıktan sonra yükselmeye devam ediyoruz. Dere iyice aşağımızda kalıyor. Yolumuz yamaçta oyulmuş küçük bir iz gibi ve bize Eski Mersin-Antalya yolunu hatırlatıyor. Dere aşağılarda akarken karşımızda ise çam ormanları ve kayalarla heybetli tepeler yer alıyor.

Süphandere köyünden geçiyoruz. Bu köye dair, haberlere bile konu ilginç bir hikâye duyuyoruz. Dere kenarında Osmanlı döneminden kalan tarihi bir yapı ve kuyu var. Kuyudan zehirli bir gaz çıktığı ve o civardan geçen kuş, yengeç ve diğer tüm canlıların öldüğü anlatılıyor. İlerlerken sağımızda dere kenarında bu yapıyı görüyoruz.

Geçtiğimiz köylerde kavak, çınar ve meyve ağaçları sonbaharın da etkisiyle rengarenk bir görüntü sunuyor.  Ahşap ve taş köy evleri yüzlerce yıllık geleneği temsil ediyor.. Arkadaki dağlarla birlikte bu evler adeta İsviçre Alpleri gibi manzaralar gösteriyor bize. Her noktada durup fotoğraf çekme isteği duyuyoruz ancak yolumuz uzun ve sürmeye devam ediyoruz.   Yaz aylarında buraya yayla amaçlı gelenler tarafından kullanılan modern görünümlü evler de çıkıyor karşımıza.

İlerledikçe dereye tekrar yaklaşıyoruz. Ancak özellikle çınar ağaçları öyle yoğunlar ki dereyi göremiyoruz. Sağımızda küçük bir HES baraj gölü görüyoruz. Yükselmeye devam ediyoruz. Saimbeyli’nin Çatak köyünde yol ayrımına geliyoruz. Sağa doğru yönelerek Mercan Deresi’nden ayrılıyoruz ve daha dik bir yükselişle ilerliyoruz. Yükselişin sonuna geldiğimizi çok uzaktan görebiliyoruz. Tepelerin arasında açılmış ufacık bir geçit bize belli ediyor bu keyifli biraz da yorucu tırmanışın biteceğini.

Haçbel adlı geçiten sonra çıkışımızdan daha dik bir inişle ilerlemeye başlıyoruz. Burada yol kuru bir derenin vadisi boyunca devam ediyor. Bitki örtüsü, genel olarak çam ormanlarına dönüşüyor. Vadinin diğer yamacındaki köyler manzaraya renk katıyor.  Saimbeyli’nin Cıvıklı Mahallesi’ni de geçtikten sonra Adana-Kayseri yoluna ulaşıyoruz. Burada araç trafiği biraz daha artmakla birlikte yolun genel olarak güvenli olduğunu söylemek mümkün.

10 kilometre kadar Seyhan’ın önemli kollarından olan Göksu Irmağı boyunca bisiklet sürerek Feke İlçe Merkezi’ne ulaşıyoruz.

66 kilometrelik bu sürüş boyunca çok zengin bitki örtüsü, dağlar, dereler ve özgün Yörük köyleri bize sürprizler yaşatıyor.  Buraya güneyin Karadeniz’i demek mümkün. Karadeniz'i aratmayacak yeşillikte üstelik Karadeniz'in aksine sis ve sürekli yağmurları olmayan bir ilçe. Görsel açıdan son derece tatmin edici olan bu aktivite yaşadığımız tüm yorgunluğa değdiğini hissettiriyor. Namı tüm yöreye yayılmış hakiki keçi, sütü dondurmayı da deneyimliyoruz.

Feke rotası bisiklet severlere her mevsim ayrı güzellikler yaşatacak ve yılın her mevsimi için önerebileceğimiz bir rota. Özellikle sıcak yaz günlerinde Adana ve güney ilçelerde sürüş yapamayanlara burada bisiklet sürmelerini tavsiye ediyoruz.  Bu parkurda bisiklet sürülecek en güzel zaman nedir diye soracak olursanız sarı ve yeşilden tablolar veren sonbaharı öneririz. Parkur genel itibariyle araç trafiğinin düşük olduğu bir rotadır. Tamamının asfalt olması nedeniyle tüm bisiklet türleri için uygundur.