Çakıt Vadisi (Taşdurmaz)

 

ROTA LİNKİ

https://www.komoot.com/tour/1411817636

ROTA BİLGİSİ

Toplam Mesafe (km)

54,6

Toplam Yükselme (m)

1.230

Toplam İniş

1.890

Maksimum Yükseklik (m)

990

Minimum Yükseklik

130

 

Ne zaman sürmeli?Sıcak yaz dönemi ve karlı günler hariç yılın her dönemi için bu rotayı öneriyoruz.

Parkur Durumu: Araç trafiği düşük ve güvenli bir rota.

Uygunluk: Dağ ve gravel bisikletleri için uygun.

Neler Göreceksiniz? Belemedik Tabiat Parkı, Çakıt Vadisi, karayolu tüneli, Varda Köprüsü, Kapıkaya Kanyonu, Kesrihan

Rota Yakınında Neler Var? Şekerpınarı, Dokuzoluk Piknik Alanı, Körkün Kanyonu

Ne Alınır? Pozantı’nın meşhur tahinli ekmeği, Karaisalı biber salçası

Yeme&İçme: Pozantı ve Karaisalı’da kebap  ve et ağırlıklı lokantalar mevcut.  Belemedik, Varda Köprüsü ve Kapıkaya Kanyonu’nun girişinde de işletmeler bulunmakta.

Kamp İmkanı: Belemedik Tabiat Parkı’nda ve Karaisalı Kıralan Mahallesi’nde kamp imkanı bulunmakta.

Konaklama İmkanı: Pozantı ve Karaisalı’da misafirhane ve otel mevcut.

Ulaşım:  Pozantı’ya ve Karaisalı’ya Adana’nın Kanalköprü mevkiinden hareket eden minibüslerle, ulaşılabilmekte. Her iki yer için de işletmelerle önceden iletişime geçerek bagaja bisiklet yüklemek mümkün.

TURUN HİKAYESİ

Bugün heyecanlıyız. Pozantı’da başlayan yolculuğumuz araç trafiğine kapalı yollardan, köprülerden tünellerden ve  kanyonlardan geçerek son bulacak.

Pozantı’dan levhaları takip ederek Belemedik Tabiat Parkı’na ulaşıyoruz. Burası her mevsim ziyaretçilere ayrı güzellikler sunan bir doğa harikası. Seyhan’ın önemli kollarından olan Çakıt Suyu ve İç Anadolu’yu Akdeniz ve Güneydoğu’ya bağlayan demiryoluyla birlikte güneye doğru akıyoruz. Çakıt, Toros Dağları ve demiryolu tünelleri bize harika manzaralar sunuyor. Belemedik’e ulaştığımızda tarihi binalar çıkıyor karşımıza. Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminin en önemli projelerinden olan Bağdat Demiyolu’nu inşa eden Almanlar burada adeta bir kasaba kurmuşlar. Günümüzde ise  burada Pozantı Belediyesi tarafından işletilen restoran, çay bahçesi, bungalov gibi tesisler bulunmakta. Kampçılar tarafından da çok tercih edilen bir yer Belemedik.

Belemedik’ten bambaşka bir dünyaya doğru hareket ediyoruz. Çok orijinal, çok farklı ancak çok az  insan tarafından görülen bir güzelliğe doğru pedallıyoruz. Çünkü burası sadece doğa yürüyüşçüleri, bisikletçiler ve motorcular tarafından ziyaret edilebilen ancak onlar arasında da çok popüler olan bir rota. Doğaseverler arasında “Taşdurmaz” denilince akan sular duruyor.  Almanlar tarafından demiryolu malzemelerini taşımak için çok zor şartlarda yapılan bu karayolundaki taşlar Çakıt’a düşüyor; Taşdurmaz adı da buradan geliyor. Çam ormanları, makiler derken rakım düştükçe incir ağacına bile rastlıyoruz bu güzel vadide. Yaban keçilerinin bu incirleri çok sevdiği belirtiliyor yöre halkınca. Nihayet bir mihenk noktası olan, tünele geliyoruz. Almanlar yalnızca demiryolu değil karayolu tüneli de açmak zorunda kalmışlar bu zorlu coğrafyada. İlerledikçe o tarihte şantiye olarak kullanılan günümüzde terkedilmiş durumda olan binalar çıkıyor karşımıza.

Olağanüstü manzaralar sunan vadiden ayrılmak üzere olduğumuzu uzaktaki dik rampayı görünce anlıyoruz. Tırmanışın biraz  uzun süreceğini görüyoruz. Zaten ulaşımı zor olduğu için biz gibi az sayıda doğasevere nasip olmuyor mu bu güzel vadiyi görmek?

Tırmanmaya devam ettikçe Milli Parklar Müdürlüğü’ne  ait bir binaya rastlıyoruz. Biraz daha yükselince solumuzda bir su deposu çıkıyor karşımıza.  Su ihtiyacımızı gideriyor ve uzun zamandır dolduramadığımız mataralarımızı dolduruyoruz. Daha ne kadar yükseleceğiz derken Kuşçular Köyü’ne yaklaştığımızı elektrik direklerinden anlıyoruz. Tırmanış bitiyor ve Kuşçular’a ulaşıyoruz en sonunda. Kuşçular Köyü’nün doğası da etkileyici ama önümüzde görülmesi gereken çok güzel yerler var. Kuşçulardan ayrıldıktan sonra hafif bir rampayı geçiyoruz ve önümüzde geniş bir arazi çıkıyor. Vadi boyunca ilerledikten sonra bu açıklığı görmek ferahlık veriyor bize. Kesintisiz virajlarla eşsiz manzarayı izleyerek Kıralan Köyü’ne doğru iniyoruz. Karşıdaki tepeler arasındaki yarık alan ise Kapıkaya Kanyonu. Şimdilik Uzaktan gördüğümüz ancak içinde de pedallayacağımız bu kanyon da yol boyunca bize eşlik eden Çakıt suyunun bir eseri. Ama öncesinde görmemiz gereken filmlere bile konu olan çok önemli bir yer daha var.

100 yılı aşkın bir süredir İç Anadolu’yu güneye bağlayan Varda (Alman ) Köprüsü.  James Bond Skyfall filminin ilk sahnelerinde de yer alan köprü tam bir mimari şaheseri. Köprüden sonra Kapıkaya Kanyonu’na doğru pedallıyoruz. Macerapark’ tan sağa dönerek hafif çakıllı yol boyunca iniş aşağı ilerliyoruz. 

Sürprizler de köprüler de bitmiyor. Şimdi bir asma köprüyü geçiyoruz ve artık kanyonun içindeyiz. Çakıt’ın milyonlarca yılda oluşturduğu bu kanyon bir zamanlar ulaşım için de kullanılmak istenmiş ve Adnan Menderes Posta yolu olarak da biliniyor. İlerledikçe kanyonun ağzına ve en güzel kısmına ulaşıyoruz. Kısa bir kısımda bisikletten inerek yürüyoruz ama bu manzara için değer. Sonunda kanyondan çıkıyor ve büyük bir düzlükle karşılaşıyoruz.

Burada yöresel bir yiyecek olan sıkma ile yöre halkınca “D börek” olarak bilinen böreklerin satıldığı işletmede çay eşliğinde küçük bir mola veriyoruz. Son durağımız ise yine Çakıt kenarında yer alan Kesrihan. IV. Murad’ın Bağdat seferi sırasında Bayram Paşa tarafından inşa edilen ve bu nedenle Bayrampaşa Kervansarayı olarak da bilinen yapı hasar görmüş olsa da duvarlarına çıkıp manzarayı seyretmek için bile gidilmeye değer.  Pozantı’da Çakıt kenarında başlayan ve demiryolu ile Çakıt’ın bize eşlik ettiği yolculuğumuz yine Çakıt kenarında sona eriyor.